Klasik müziğin en önemli isimlerinden biri olan Johann Sebastian Bach’ın da memleketi olan Leipzig, sahip olduğu mimarisi, müzeleri, sosyal yaşamı ve festivalleriyle, Almanya’nın en dikkat çeken kentlerinden birisidir. Leipzig, fuar şehri olarak da bilinmektedir. Ülkenin fuar ve ticaret merkezi olarak görülen Leipzig, Almanya kültürünü en iyi anlatan şehirdir ve sanat aşıklarının mutlaka ziyaret etmesi önerilir. Şehirde bulunan yapıların birçoğu, savaş esnasında zarar görmüş ve darbe almış olsa da, çeşitli restorasyonlarla ayakta tutulabilmiş. Leipzig’e yolunuz düşerse, hem mimarisi hem de sanatsal yönüyle öne çıkan bu şehirde gezilmesi gereken yerleri aşağıdan inceleyebilirsiniz;
Bu tarih kokan şehri gezmek için Lezipzig uçak bileti almanız yeterli olacaktır.
Leipzig’de Gezilecek Yerler
Hauptbahnhof Leipzig: Hauptbahnhof Leipzig Avrupa’nın en büyük tren istasyonu olarak bilinmektedir. 26 platforma sahip olan tren istasyonu 1915 yılında inşa edilmiştir. Şu an korunma altında olan yapı, saat 22.01’e kadar dükkan ve restoranlarıyla hizmet vermektedir.
Uluslar Muharebesi Anıtı: Uluslar Muharebesi Anıtı, Napolyon’un 1812 savaşlarında aldığı büyük yenilgiyi anmak amacıyla inşa edilmiştir. Almanya eski tarihinde önemli bir yere sahip olan Uluslar Muharebesi Anıtı, Avrupa’nın en büyük anıtıdır ve 150 metre yüksekliğindedir. 500 basamak çıktığınızda, anıtın yalnızca 91 metresine çıkabilmiş oluyorsunuz.
Leipzig Markt: Şehrin en eski yerlerinden biri olan Leipzig Markt, Rönesans döneminden izler taşımaktadır.
Auerbachs Keller: Almanya’nın en meşhur restoranlarından biri olan Auerbachs Keller, içerisinde Goethe Odası’nı da barındırıyor. Edebiyata ciddi katkılarda bulunmuş ünlü şair ve yazarın sayısız bu restoranda sayısız anıları bulunuyor.
St. Nicholas Kilisesi: Gotik mimariyi görebileceğiniz St. Nicholas Kilisesi, Komünist rejimin bastırıldığı dönemde, halkın buluşma noktasıydı. Her pazartesi günü, hükümet çökmeden önce burada toplanılır ve ‘biz halkız’ şarkısı söylenirdi.
Bach House: Klasik müziğin en önemli isimlerinden Johann Sebastian Bach’ın evi de, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Bach House, klasik müziğe ciddi eserler kazandırmış olan Bach’ın aile eviydi. Şimdi ise Bach’ın hayatına ve yapmış olduğu işlere adanmış bir müze olarak kullanılıyor.
Grassimuseum: Grassimuseum’da, Museum für Angewandte Kunst, Museum für Völkerkunde ve Museum für Musikinstrumente olmak üzere üç ayrı müze bulunuyor. Museum für Völkerkunde Müzesi’nde, Güneydoğu Asya’ya ait antik eserleri bulabilirsiniz. Museum für Musikinstrumente Müzesi özellikle müzikle ilgilenenlerin ilgisini çekebilir. Müzede, Rönesans döneminden kalan ve 1543 yılında İtalya’da yapılan dünyanın en eski klavseniyle beraber, birçok müzik enstrümanı sergileniyor. Son olarak Museum für Angewandte Kunst’da, geleneksel el sanatları ve modern ev tasarımı, kilim ve porselen olmak üzere 2 bin yıllı bir Doğu Almanya kültürünü görebilirsiniz.