En büyük adamız olan Gökçeada; “Güneşin en son battığı yer” olarak ülkemizin en batısından bizlere gülümsüyor. Eski adıyla İmroz olan ada; el değmemiş doğasıyla, zengin bitki örtüsüyle birlikte sakin ve huzurlu bir tatil yapmak için en uygun rotalardan birisi. Gökçeada’da tatili cazip kılacak birçok neden arasından 6 tanesi şöyle…
-
Makalede Neler Var?
Ulaşımın Kolay Olması
Çanakkale’nin doğa harikası ilçesi Gökçeada’ya İstanbul ve Trakya Bölgesinden direkt otobüs seferi olması adaya ulaşımı kolaylaştırmıştır. Uçakla veya özellikle karayolu ile uzak yerlerden gelenler için geldiğiniz istikamete bağlı olarak Çanakkale İskelesinden veya Kabatepe Limanından feribotlarla adaya ulaşım kolayca sağlanmaktadır.
-
Doğal Güzellikleri ve Tarihi
Gökçeada’da şirin mi şirin 10 adet köy bulunuyor. Her bir köyünde daha önce hiç rastlamadığınız; yeryüzü şekilleri ve bitki türleri olması, çok bol su kaynaklarına sahip oluşu ve sualtı zenginliklerinin çeşitliliği adanın cazibesini artırıyor. Adadaki tertemiz koyların ve plajların yanı sıra; tuz gölü, şelale, ilginç kayalıklar, höyükler, asırlık ağaçlar hayranlık uyandırıyor.
Adadaki Rum köyleri; evleri, hala faaliyette olan eski köy kahveleri, kiliseleri, taş yollarıyla adeta nostalji yaşatıyor. Gökçeada’nın otantik köyleri, diğer güzellikleri gibi koruma altına alınmıştır.
-
Huzur ve Sakinlik
Dünyanın en sessiz ve sakin ilk adası olarak belirlenen Gökçeada, çok fazla eğlence mekanına sahip değil. Adada sadece kafeler ve restoranların bulunması, yüksek sesli müzik çalan mekanların olmaması, sakin ve romantik bir gece hayatı sevenler için en uygun tatil köşelerinden bir yer.
-
Alternatif Su Aktiviteleri
Gökçeada; rüzgar sörfü, uçurtma sörfü ve sualtı dalış sporları için yurdumuzda önemli merkezlerden bir yer. Adada, sörf ve dalış eğitimleri veren kulüplerle bu faaliyetleri de deneyebilirsiniz. Ada; tenha olması ve doğal konumu ile sörf yapmak için yabancı turistler tarafından Alaçatı’dan daha çok tercih ediliyor. Ayrıca adanın, sualtı zenginlikleri çok çeşitli olunca koruma altına alınmıştır. Sualtı dalışı yapabilmek için Gökçeada Sualtı Milli Parkı ile beraber birçok koy bulunmaktadır.
-
Organik Yiyecekler
Gökçeada, ekolojik tarım için ülkemizin en elverişli topraklarına sahip pilot bölge olarak seçilmiş. Adada; zeytinyağı, bal, sofralık ve şaraplık üzümler organik üretiliyor.
Ada halkı, serbest hayvancılık geleneklerini devam ettirmişler. Çobansız keçi ve koyunları kendi halinde doğaya bırakarak; doğadaki kekik ve taze bitkilerle beslenmesini sağlıyorlar. Böylelikle, çok lezzetli organik et ve süt ürünleri elde ediliyor. Adaya gelenler dönüşte bol miktarda yiyecekle bagajlarını doldurarak evlerine dönüyorlar.
-
Farklı Lezzetler Sunması
Adada; Ege kültürüne uygun lezzetler sunulsa da Türk ve Rum mutfaklarının lezzetlerinin birleşmesiyle farklı bir yemek kültürü de oluşmuş. Adanın meşhur yemeklerinin başında; fırında kuzu, fırında oğlak ve pirzolaları yer alıyor. Ege’nin meşhur mezeleri ve zeytinyağlılarının yanında Rumların adaya özgü yaptıkları Cicirya pizzası, kuşburnu kurabiyesi ve keçi sütlüyle yapılmış sakızlı muhallebisi harika lezzetler arasında. Rumların özellikle kutsal günlerinde ikram ettiği mis gibi bademli kurabiyeleri de artık Gökçeada’nın geleneksel yiyecekleri arasında bulunuyor ve kolay temin edilebiliyor.
Adaya gelmişken; Mustafa’nın Kayfesi’nde, görkemli çınar ağaçlarının gölgesinde, güzel bir serpme kahvaltı yapmadan gitmek olmaz. Gökçeada’nın balından, meşhur karadut reçelinden, nefis keçi peynirleri ve zeytinlerinden tatmadan gitmek, tatilinizi eksik bırakabilir. Doğanın manzarası ve temiz havasıyla, kahvaltı sonrası yöreye özgü şöyle bol köpüklü bir sakızlı dibek kahvesi keyfine de diyecek yoktur doğrusu. Öğlen sıcağı bastığında, yöreye özel kavunlu ve karadutlu dondurmalardan da unutmayın.
Leave a Comment